Bugünler Muharrem ayı, Aşure ayı günleridir. Genel olarak Ramazan ayını, bayramları kutluyoruz, ama Muharrem ayı aklımıza fazla gelmiyor. Bu vesileyle herkesin Muharrem ayını kutluyorum.
Diğer taraftan Suriye’de ordumuz büyük bir mücadele veriyor. Şehitlerimiz var. Hepsine Allah’tan rahmet, milletimize baş sağlığı diliyorum.
Gaziantep ve Mardin’de uzun zamandır görmediğimiz boyutta trafik kazaları yaşandı, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Odalar ve Borsalar Birliğimizden oda seçimlerine ilişkin yazı geçen hafta geldi. Üyelerimizin kayıt durumunu kontrol etmeleri için duyuruyu yapıyoruz ve böylece süreci başlatmış olacağız, Ekim, Kasım aylarında seçimlerimizi yapacağız. Oda seçimleri bir demokrasi şölenidir. 140 yıllık çınar olan odamızın köklü bir kurumsal kültürü ve geleneği vardır. Hepimiz bu kurumsal kültüre sahip çıkmak ve geliştirmek için çaba harcıyoruz.
Komitelerimiz, meclisimiz her zaman bu kurumsal kültür ve sorumlulukla çalışmaktadır. Bu sürecin de odamıza yakışan bir olgunluk ve nezaket çerçevesinde yaşanacağına inanıyorum.
Komitelerimiz ve meclisimiz bu 4 yıllık dönemde sektörlerinin sesi ve öncüsü oldular. Pandemi başlayalı 2,5 sene oldu, yani bu dönem neredeyse pandemiyle geçti. Buna rağmen çalışmalar hiçbir zaman aksamadı. Bugün de komitelerimiz görev süremizin sonuna yaklaşmamıza rağmen çalışmalarını yüksek tempoyla sürdürmektedir. Biz de yönetim kurulu olarak yoğun bir Ağustos ayını geride bırakıyoruz.
Bu ay içerisinde yine hem uluslararası hem sektörel kapsamda etkinliklere birlikte imza attık.
Rusya’nın Kommersant gazetesiyle Rusya ile ticaretin geliştirilmesi için etkinlik düzenledik. Rusya’nın AVM ve zincir marketleri yöneticileri toplantıya katıldı ve ticari işbirliği görüşmeleri yapıldı. Toplantıyı duyup İzmir, Denizli, Afyonkarahisar, Aksaray gibi illerimizden gelen iş insanları dahi oldu. Bugünlerde Rusya pazarı için daha fazla çalışmamız gerekiyor. Turizm, tarım, sanayi, bilişim, e-ticaret gibi her alanda ticaret ve yatırım fırsatları var, bunları değerlendirmeye gayret ediyoruz.
Korkuteli Mermer Organize Sanayi Bölgesi projemiz, uzun bir süreçten sonra onaylandı. Tapu aşamasını tamamlıyoruz, böylece proje hızlanacaktır.
Batı Akdeniz mermer sektörü temsilcilerini odamızda bir araya getirdik. Bu toplantıya katkı yapan komite üyelerimize teşekkür ediyorum. Toplantıda ikili görüşmeler de yapıldı, ayrıca bölgesel platform oluşturma sürecini başlattık. Mermer sektörü, Burdur ve Isparta ile birlikte bölgemizin en önemli sektörlerinden birisidir. Güçlü bir bölgesel platform sorunların çözümünde ve ihracat gibi alanlarda daha etkili sonuç alacaktır. Batı Akdeniz mermercilik sektörü platformuyla birlikte Korkuteli Organize Sanayi Bölgesinin çevreci, teknolojik yatırımlarla sektörün katma değerini yükseltecek bir bölge olmasını sağlayacağız.
Toptancı Haller kanun tasarısı konusunda Ticaret Bakanlığımızın organizasyonuyla gerçekleştirilen toplantıya ev sahipliği yaptık.
Ticaret Bakan Yardımcımız Sayın Sezai Uçarmak ve Bakanlık yetkilileri, sektör temsilcilerinin görüşlerini aldılar. Arkasından komite üyelerimiz Ankara’da yapılan toplantıya katıldılar. Bu istişareler sonucunda sektörün bütün paydaşlarını tatmin eden bir düzenleme yapılacağını umuyorum.
24. grubumuzun organizasyonuyla Yenilenebilir Enerji alanında teşvikler ve mevzuat konusunda yararlı bir toplantı düzenledik. Arkadaşlarımıza çalışmaları için teşekkür ediyorum.
GES yatırımları çok önemli bir konu ve son günlerde çeşitli sorunlar yaşanıyor. Birazdan değineceğim.
Binamızda GES yatırımında ihale aşamasına geldik, bu süreci tamamıyla meslek komitemizin görüş ve önerilerine göre yürüttük.
Bu yatırımla odamızın elektrik ihtiyacını güneş enerjisiyle karşılayacağız. Çevreci dönüşüm hedefimizi de Odamızdan başlatmış oluyoruz.
Bu ay içerisinde yeni web sayfamızı devreye aldık. Mobil oda uygulaması da başladı. Böylece üyelerimiz belge almayı cep telefonundan daha kolay yapacak. E-oda uygulamalarımız sayesinde geçen yıl 29 bine yakın belgeyi online verdik. Bu yıl bu rakama 7 ayda yaklaştık.
İnovatso’da destek olduğumuz start up girişimlerinin başarısına dikkat çekmek istiyorum. Bir mühendis olan Cem Yüceer, led yazılımı ve ekran kartı geliştirmeye 6-7 ay önce başladı, şimdiden Almanya gibi ülkelere ihracat gerçekleştirdi.
Bu tür girişimlerin örnek olması ve çoğalması için çaba gösteriyoruz.
Sermaye Piyasası Kurulumuz Antalya sınav merkezini açtı. Bu vesileyle SPK başkanı Sayın İbrahim Ömer Gönül’le bir araya geldik. Antalya’nın büyük firmalarının borsaya girmesini de konuştuk. Borsada henüz Antalya kökenli firmamız yok. İl olarak borsaya yatırımda beşinci sıradayız. Firmalarımız, yatırımcımız sermaye piyasasına daha fazla ilgi göstermelidir. Ayrıca gençlerimiz de bu alanda kariyer yapmalıdır.
Bildiğiniz gibi Cumhuriyetimizin 100 Yılı Antalya simge eser projesini başlatmış, fikir yarışması yapmıştık. Büyükşehir belediyemizle görüştük.
Önümüzdeki ay Valimiz, milletvekillerimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, ilçe belediye başkanlarımız, sivil toplum kuruluşlarımızın katılımlarıyla değerlendirme toplantısı yapacağız.
Bu ay en çok sektörlerden gelen kredi talepleri ve şikayetleriyle uğraştık. Odalar Birliği olarak Haziran sonunda Cumhurbaşkanı yardımcısı sayın Fuat Oktay ve Bakanlarımızla toplantı yapmıştık. Son dönemde Merkez Bankası başkanıyla ve Bankalar Birliğiyle ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirildi. Krediye erişim zorluğu, kredi maliyetleri, komisyon ve dosya ücretleri gibi bütün sorunları konuştuk.
Son dönemde Merkez Bankası piyasayı fonlamayı azaltmıştı, bu da kredilerde daralmaya yol açmıştı
Ayrıca kredi tahsisinde de bölgesel ve sektörel dengesizlikler ortaya çıktı. Örneğin, altı aylık dönemde İstanbul, Ankara gibi illerde kredi artışı %29 iken Antalya’da %20’de kaldı. Büyük ihracatçı şirketlerin krediden daha fazla pay aldığını görüyoruz.
Odalar Birliği toplantılarında bütün bu sorunlar konuşuldu. Yıl sonuna kadar biraz sabredin denildi, ama son günlerde kredilerde biraz rahatlama başladı. Merkez Bankası Cuma günü faiz indirdi, Cumartesi kredilerle ilgili tebliğ yayınlandı. Faizin %13’e inmesi çok önemli bir adım değil, ama yayınlanan tebliğ, bankaları faiz indirmeye zorlayıcı niteliktedir. Tahvil faizleri dünden itibaren düşmeye başladı. Özellikle harcama karşılığı verilen kredilerde faiz düşecektir.
Harcama dışı kredilerin ise artması istenmiyor, orada faiz düşse de fazla kredi verilmeyecektir. Bu kararın özel bankaların kredilerinde daralma yaratmamasını, KOBİ’lerimize faydalı olmasını ümit ediyorum. Durumu yakından takip ediyoruz.
Bankalar Birliği’yle toplantıda expertiz değerlemelerinin yetersizliği de görüşüldü. Yıllardır konuşulan bir konuydu, ama şimdi daha ciddi bir sorun haline geldi. Çünkü enflasyon nedeniyle aktif değerlemeleri çok düşük kalmaya başladı. Bankalar expertiz değerleri konusunda bizim kadar şikayetçiler. Çünkü kendi aktifleri de düşük değerlenmiş oluyor. Bu nedenle expertiz değerlemeleri için TOBB ve Bankalar Birliği arasında ortak bir komite kurulmasına karar verildi. Böylece bu konunun gerçek bir çözüm yoluna gireceğini temenni ediyorum.
Kredi dışında girdi maliyetleri şikayetleri devam etmektedir. Bu enflasyonun KOBİ’leri daha fazla etkileyeceğini söylemiştik. Büyük şirketlerin kar artışları da bunu göstermektedir. KOBİ’lerde ciroların önemli kısmı elektrik ve akaryakıt oldu. Geçenlerde bir restoran sahibi arkadaşımız, kirasının 23 bin lira, elektrik faturasının 60 bin lira olduğunu söyledi. Antalya’da her yerde klima çalışıyor, diğer illere göre elektrik tüketimimiz daha fazla. Doğal gazdaki bölgesel tarife elektrikte de olmalıdır. Ayrıca son zamanlarda elektrik kesintileri de ciddi bir sorun olmaya başladı. Enerjide devlet vergi indirimi yaptı, bütçeden destek var, ama yetersiz kalıyor. Bu dönemde vergi geliri yüksek, bütçe açığımız düşük, enerjide devlet desteklerinin artırılması için daha fazla çaba gösterilmelidir.
Komitelerimizin yazılarına da hızlı bir şekilde birlikte bakalım.
Öncelikle özel bir konuya değineceğim. Bir yapı denetim şirketimizin yetkilisi olan inşaat mühendisi Zekeriya Mengi, denetim sırasında saldırıya uğramıştır. Bu olayla ilgili olarak İnşaat Mühendisleri Odamızla görüştüm. Özel sektör olarak kendi içimizde bu tür olaylar görmeyi istemiyoruz ve kınıyoruz. Maalesef ülkemizde bu tür bireysel şiddet olaylarının arttığını görüyoruz. Kadına şiddet, sağlık çalışanlarına şiddet derken bu kültür yayılıyor. Toplumda gerilimi azaltmamız, sevgi ve saygı kültürünü güçlendirmemiz gerekiyor. Ayrıca tehdit, saldırı, yaralama gibi günlük hayatta karşılaşılan suçların cezası caydırıcı olmalıdır. Her durumda Antalya’nın bu tür haberlerde öne çıkmasını istemiyoruz.
Önce komitelerimize teşekkür etmek istiyorum. Ağustos ayında olmamıza rağmen komite raporlarımızın yoğunluğu dikkat çekmektedir. Önemli sektörel sorunlar ve öneriler dile getirilmiştir. Kredi, KDV gibi konularda sonuç almak zor, ama mevzuatla ilgili sorunlarda komitelerimizin görüşleri sonuç alıcı olmaktadır. Komitelerimiz sayesinde mevzuat değişmekte ve çalışmalarımız ulusal ölçekte fayda sağlamaktadır.
Komite
Sorunlar
Hayvancılık ve Hayvansal Ürünler
Yem, elektrik, akaryakıt maliyetleri ve süt ineklerinin kesime gönderilmesi
Mermer
Akaryakıt, elektrik, ruhsat harç, orman izin ve maden devlet hakkı maliyetleri ve ihracatta yavaşlama
İçecek
Eleman temini, girdi maliyetleri, ticari araçlarda ÖTV indirimi, Kredi limitlerinin yükseltilmesi, polikarbonda KDV indirimi
Toptan-Perakende Gıda
İşçi-işveren uyuşmazlıklarında işvereni mağdur eden mevzuat boşlukları
Tekstil
Enflasyonu düşürecek para ve maliye politikaları gereği, enflasyon muhasebesine geçilmesi, KGF kredi desteği
Mobilya-halı
Antalya merkezli taşımacılık şirketi kurulması
Taşımacılık
Antalya merkezli taşımacılık şirketi için ortak çalışma
Kağıt-matbaa
KGF destekli kredi, BDDK döviz sınırlamalarının kaldırılması, dijital baskı makineleri ithalatında KDV’nin %1 olması
Medikal
E-reçete altyapısı sorunları ve SGK’nın 1. basamak raporları kabul etmesi, zincir marketlerde sargı bezi türü ürün satışı
Yüksek kiralar, edebi kitap yazarlığına destek verilmesi
İklimlendirme
Kredi sorunu ve kredi maliyetleri
İnşaat
İnşaat maliyetlerinde artış, hazır beton fiyatları, asansör ön projenin firmalar yerine makine mühendislerinden alınması,
Motorlu taşıt ticareti
Kurumsal firma reklamlarının sektör için olumsuz imaj yaratması
Konaklama
Rusya’dan karayoluyla gelen bireysel turistler için ulaşım kılavuzları hazırlanması, tax free gibi diğer imkanların da TGA tarafından tanıtılması, Rota Antalya’nın bu yönde değerlendirilmesi
Konaklama tesisleri içerisindeki işletmeler için KDV indirimi, Güvenli turizm sertifikası zorunluluğunun kaldırılması
Sigortacılık
BES sözleşmelerinde her şirket için lisanslı eleman zorunluğu
Kayıtdışı kiralama faaliyetleri, mevzuat sorunları, AB uygulamalarının araştırılması
Eğitim
Sektörde %36 tarife artış limitinin güncellenmesi, sektöre desteklerin artırılması, farklı isimlerle faaliyet gösteren yerlerin denetlenmesi
Sağlık hizmetleri
E-reçete uygulamasına özen gösterilmesi, hastanelerin hastalara tarafından tıbbi malzeme ve hizmet alım yeri için yönlendirme yapmaması, diş sağlığı merkezlerinde denetim yapılması
Tekstil, kağıt, yapı malzemesi, iklimlendirme gibi gruplarımızın kredi sorun ve şikayetlerine değinmiş oldum.
Besicilik sektörümüzün durumu konusunda açıklamalar yaptım. Biz enflasyonu marketlerde düşürmeye çalışıyoruz, bunun etkisi zayıf ve geçici olur. Enflasyonla mücadele için temel girdilerde vergiler düşürülmelidir. Bu bir parça yapılıyor, ama yeterli olmuyor.
Mermer sektörümüzü bu ay çok konuştuk. Sektörde ihracat düşüşü ciddi sorun yaratmaktadır. Hükümetin devlet hakkı gibi ödemeleri ertelemesi yararlı olacaktır.
Tekstil komitemiz enflasyonu düşürecek para ve maliye politikaları önlemleri alınmalıdır diyor. Bu görüşe katılıyorum.
Ben de aylardır belirsizliğin azaltılması için ekonomik program hedeflerinin net olarak açıklanmasının gerekli olduğunu söylüyorum.
Enflasyon muhasebesine geçilmesi gerektiği de doğrudur. Vergilere, aktif değerlerine, kredi limitlerine enflasyon düzeltmesi yapılmalıdır. Aksi takdirde bilançolar gerçek durumu yansıtmamaktadır. Bu nedenle vergi yükü de artmaktadır.
Mobilya ve taşımacılık komitelerimizin Antalya merkezli taşıma şirketi kurulması konusu önemli bir konu. Antalya olarak bir lojistik şirketimizin olması gerektiğini geçen yıl söylemiştim. Maalesef il olarak ortak şirket kültüründe geri kaldık. Şehrimizin lojistik şirketi, dış ticaret sermaye şirketi, fuar şirketi, GES şirketi gibi çok ortaklı güçlü şirketleri olmalıydı.
Bunları sektör mensupları kurmalı, kurumlar da destek vermelidir. Bizde ya olmuyor ya tersi oluyor. Her iki komitemizden bu konuya önem vermelerini rica ediyorum. Bu şirket sadece mobilya ile sınırlı kalmaz, e-ticaret, dayanıklı tüketim gibi birçok sektöre fayda sağlar. Bu tür girişimler hem maliyetleri düşürür hem de gelirin Antalya’da kalmasını sağlar.
Yapı malzemeleri sektörümüzün dile getirdiği KDV alacakları meselesini yetkililerle görüştük. Vergi dairesi başkanımız KDV farklarından doğan alacakların 90 gün içinde ödendiğini söylüyor. Diğer normal KDV iadelerinde gecikmeler devam etmektedir.
Kırtasiye sektörümüz roman gibi edebi kitap yazarlığına destek verilmesini öneriyorlar. Güzel bir öneridir, karşılık bulmasını diliyorum.
Ayrıca kiralardaki artışın işletmeleri zorladığını söylüyorlar. Ev ve işyeri kirasını ödeyemediği için işini bırakan esnaflar görmeye, duymaya başladık. Kiraya %25 tavan gibi uygulamaların çare olmadığı ortadadır. Bu konuyu da çok gündeme getirdik. Adalet Bakanlığı şimdi kira uyuşmazlığında zorunlu arabuluculuk için bir çalışma yapıyor. Keşke bu baştan düşünülseydi. Ayrıca AVM’lerle ilgili şikayetler üzerinde AVM giderleri konusunda da bir düzenleme yapıldı.
İnşaat sektörümüz de inşaat maliyetlerinden yakınmaktadır. Gerçekten de 100 metrekare inşaat maliyeti milyon liraya yaklaşıyor. Arsa payıyla en az 2 milyon. Konut kredileri yeterli değil. Ev sahibi olmak artık çalışanlar için hayal haline geldi. Önümüzdeki ay üniversiteler açılıyor ve üniversite öğrencilerinin barınma sorunu gündeme gelecek.
Geçen hafta yeni veriler yayınlandı ve bu yıl altı aylık dönemde Türkiye genelinde geçen yıla göre konut ruhsatlarında düşüş olduğunu görüyoruz.
Ülkemizde normal üretim yılda 1 milyona yakın konuttur. Çünkü nüfus 1 milyon artıyor, 600 bine yakın evlilik oluyor, eski bina stoku değişmek zorunda. Göçler ve yabancı talebi de var. Yılda 1 milyona göre son dört yıla bakıldığında 2 milyona yakın konut açığı olduğu görülüyor.
Bu sorunları çözmek için inşaat maliyetlerini düşürecek yeni adımlara ihtiyaç var. Hükümet gelecek ay bir paket açıklayacağını duyurdu. İnşallah çözüm olacak adımlar atılır.
Türkiye’de inşaatlarda gerileme olurken Antalya’da konut üretimi geçen yıla göre %32 oranında arttı. Konutta Antalya’ya yabancı ilgisi de devam ediyor.
Temmuz ayında Antalya’ya gelen Rus komşularımız sayesinde yabancı konut alımında İstanbul’u geçtik. Konut satışının %30’u yabancıya yapıldı, bu da elbette fiyatları yükseltiyor. Üretim artarsa arz ve talep dengesi kurulacaktır, ama maliyetlerin de düşürülmesi gerektiği açıktır.
İnşaatlar artarken Antalya’da altyapı konusunda sıkıntıların arttığını görüyoruz. Elektrik ve kanalizasyon sisteminin hızla geliştirilmesi gerekiyor. Belediyelerimizin gelirleri yetersiz ve altyapıya yetişemiyorlar. Antalya gibi Türkiye’nin misafir odası olan bir şehrin altyapı yatırımlarına öncelik verilmelidir.
Diğer komite konularında medikal ve sağlık hizmetleri gruplarımızın dile getirdiği hususlar bütün toplumu ilgilendiriyor. E-reçete konusunda sıkıntı çok fazla.
Motorlu taşıt sektörümüzün bazı büyük firma reklamlarında sektör hakkında olumsuz imaj yarattığı şikayeti var. Büyük firmalar kendilerini övmek için esnafı ve küçük işletmeler hakkında olumsuz algı yaratacak reklam yapmamalıdır. Her sektörde olumsuz örnekler olabilir, bu işin küçük büyük firması yoktur. Büyük firmalardan daha düzgün çalışan esnaf ve küçük işletmeler de var.
Bu vesileyle bütün komitelerimize tekrar hatırlatmak istiyorum. Biz Etik işletme belgesini üyelerimize güven sağlayacak bir proje olarak başlattık. Buna daha fazla önem vermeliyiz. Komitelerimiz bu konuda öneriler getirirse yeni çalışmalar da yaparız.
Konaklama sektörümüz Rusya’dan karayoluyla gelen turistler için kılavuzlar hazırlanmasını önermiştir. Turizmde ülkemizde bireysel turiste dönük tanıtım ve destek altyapısı zayıf. Aslında bireysel turistlere dönük aplikasyonlar olmalı, ulusal ve yerel call center olmalı. Komitemizin önerisi güzel bir projedir, Rota Antalya’da buna çalışacağız.
Turizm sektörüyle ilgili bir öneri de Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu’ndan gelmiştir. Sayın Recep Yavuz, Avrupa’da Rusya’nın doğal gazı kesmesi nedeniyle kışın ısınma sorunu yaşanacağını, Avrupalıların kışı Antalya’da üşümeden, daha ekonomik koşullarda geçirebileceği önerisini yaptı. Kış ve üçüncü yaş turizmi yıllardır konuştuğumuz bir konudur, bu vesileyle bu konuya tanıtımda ağırlık vermeliyiz.
Sigortacılık, gayrimenkul ve taşıt kiralama gruplarımızın yazdıkları konular da son derece önemli. Komitelerimiz bu tür sorunların çözümünde hep öncü oldu, bu konular da sektöre katkı sağlayacaktır.
Eğitim sektörümüzün talepleri de önemli bir konu. Eğitimde ücret artışının %36 oranıyla sınırlanması uygulanabilir değildir. Ayrıca sektörde kalite kaybı ve haksız rekabet yaratabilir. Sektörümüz KDV indirimi ve ailelere eğitim desteğinin tekrar başlatılmasını da istiyorlar. Bu dönemde bu tür desteklere ihtiyaç olduğu açıktır.
Sağlık hizmetleri komitemizin diş sağlığı merkezleriyle ilgili Sağlık Müdürlüğü ve Bakanlık tarafından dikkate alınması gereken uyarıları var.
Sağlık turizminde dikkatli olmazsak büyük bir potansiyeli kaybederiz, bu alanda standartlar ve denetim iyileştirilmelidir.
Kredi, girdi maliyeti gibi sorunlar kadar bir de sektörel yapıdan, mevzuattan, sistemden kaynaklanan sorunlar var. Ekonomide kurumlarımızı, sistemimizi, mevzuatı yenilemezsek güncel sorunlar bitmeyecektir. Sektörel planlama, sektörlerin yönlendirilmesi ve denetiminde çok boşluk yaşanıyor. Bazen sektörde planlama ve denetim olmuyor, bazen de devlet aşırı müdahale ediyor.
Bu ay yaptığımız toplantılardan örnekler vereyim.
Mermer, madencilik sektöründe devlet bütün işi özel sektöre bırakmış. Diğer ülkeler nerede ne üretileceğine baştan karar verirken bizde bir planlama, ihtiyaç analizi yok. Mermer talebi yüksekken herkes ruhsat istiyor. Talep gerileyince işletmeler zor duruma düşüyor. Devlet hakkı, orman hakkı gibi ödemeler yapılamıyor.
Tarım sektöründe toptancı hallerin durumuna baktığımızda benzer bir durum var. Dünyada toptancı halleri bazı ülkelerde şirketler yönetiyor, bazı ülkelerde ulusal organizasyon var. Bizde kooperatif yok, ulusal sistem yok, altyapı zayıf. Toptancı halleri belediyelerimiz bir müdürlükle yönetmeye çalışıyorlar.
Bir başka örnek vereyim. Devlet lisanssız GES yatırımlarını önce kısıtlıyordu, sonra üretim teşvik edildi ve alım garantisi sağlandı. Sonra kendi yeri uygun olmayanlara başka yerde üretim hakkı tanındı. Kurulu gücün iki katı kadar yatırıma imkan verildi. Firmalar bu garantilere göre yatırım yaptı. Şimdi tüketimin fazlasının bedelsiz alınması yönünde bir karar çıktı. Bu kararla yatırımını alım garantisine göre yapmış olan yatırımcı mağdur olmuştur. Bir sektörde sabahtan akşama farklı uygulama olmamalıdır.
Bu duruma gelinmesinde hem siyasetin hem de özel sektör olarak bizim payımız var. Siyaset, elini ticaretten çekemiyor. Özel sektör olarak biz de işimize geldiğinde devlet nerede diyoruz, gelmediğinde devlet karışmasın diyoruz.
Her sektörün objektif, açık ve şeffaf planı, kuralı, denetimi olmalıdır. İl ve bölgede planlama ve kararlarda yerel yönetimlerin ve Ticaret ve Sanayi Odalarının yetkileri mutlaka artırılmalıdır.
Bu sorunlara rağmen Türkiye ekonomisi yüksek büyümeye devam ediyor. Pandemide Çin’de ve Avrupa’da fabrikaların kapanması bize fayda sağladı. Rusya ile ticari ilişkiler canlanıyor. İsrail ve Körfez ülkeleriyle ilişkilerin normalleşmesi de turizme ve ihracata olumlu yansıyor. Son günlerde ekonomiye döviz girişi başladı, eğer bu devam ederse biraz rahatlama olacaktır.
Dünyada küresel resesyon işaretleri başladı. Enerji fiyatları düşerse, merkez bankaları faiz artışları yavaşlarsa bizim işimiz de kolaylaşır. Fakat dünya faiz artırmaya devam ederse, kış aylarında enerji fiyatları tekrar artmaya başlarsa işimiz zorlaşır.
Antalya olarak bizim göstergelerimiz nisbeten olumlu olmaya devam etmektedir. Son bir yılda mevduatını en fazla artıran iller arasındayız. Takipteki kredi oranında Türkiye ortalaması %2,5 iken bizde %2’dir. Turizmde takipteki kredi oranı Türkiye ortalaması %6,3 iken Antalya’da %1’dir. Tarımda takipteki kredi oranı Türkiye ortalaması %1,8 iken ilimizde %0,8’dir.
Turizmde Ağustos ayı itibariyle havayoluyla gelen yabancı ziyaretçi sayımız 9 milyonu geçiyor. Rusya’da sorunlar çıkmasaydı turizmde gerçek bir patlama görebilirdik.
Yine de savaşın olumsuz etkilerine rağmen çarklar döndü, yeni pazarlar gelişmeye başladı.
Yatırım cephesinde olumlu gelişme görüyoruz. Yılın ilk yarısında Antalya’da 20 milyar liralık teşvik belgesi alındı. Bunun 10 milyarı havalimanı, 7 milyardan fazlası turizm yatırımı. Turizm yatırımları ağırlıklı olarak yenileme yatırımıdır. Sanayide büyük yeni yatırım yok, ama gübre, kağıt, plastik gibi sektörlerde kapasite artışları oluyor. Tarımda yatırımlar geçen yıla göre hız kesse de yılın ilk yarısında 400 milyon liralık teşvik belgesi alındı.
Bu gelişmeler Antalya’nın eşi olmayan bir pırlanta olduğunu bir kez daha göstermektedir. Turizm başarısı ve yabancı ilgisi Antalya’nın alternatifinin olmadığının kanıtıdır.
Bugüne kadar bu pırlantayı gereği kadar korumadık, buna rağmen şehrimiz çok değerli ve eşsiz kaldı. Antalya’yı ranta kurban etmezsek, daha fazla bozmadan, estetik, planlı, akıllı bir kent yaparsak Antalya ekonomisi tutulamaz.
Gelecek hafta 30 Ağustos Zafer Bayramının 100. Yılını kutlayacağız. Tarihimizin en önemli günlerinden birisidir. Büyük Önder Atatürk, bu askeri zaferden 6 ay sonra İzmir İktisat Kongresini toplamış ve ekonomik zaferi planlamaya başlamıştır.
Önümüzdeki yıl İzmir İktisat Kongresi’nin de 100. Yılıdır, ayrıca 12. Beş Yıllık Kalkınma Planı yılıdır.
Bu planı Türkiye Büyük Millet Meclisi uzlaşmayla hazırlayıp kabul etse, Türkiye sıçrama yapar. Bunu yapabiliriz, yapmalıyız.
Cumhuriyetimizin 100. Yılına uzlaşmayan, kutuplaşan, günlük sorunlarla uğraşan bir ülke olarak giremeyiz. Ekonomide reform, ancak iktidar-muhalefet uzlaşmasıyla ve sivil toplum katılım ve desteğiyle mümkündür.
Büyük taarruzun 100. Yılında ekonomide büyük taarruz başlatmalıyız. Büyük Taarruz müthiş bir planlama, sarsılmaz bir kararlılık ve fedakarlıkla başarılmıştır.
Bugün bize düşen de 100 yıl önce bu topraklarda ortaya konan bu iradeyi tekrar gün yüzüne çıkarmaktır.
Başkomutan Atatürk’ün askeri zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmalıdır sözü bizler için bir pusula olmalıdır.
Türk girişimcisi olarak bu hedef doğrultusunda hep birlikte yürüyeceğiz.
Bu güven ve inançla 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bu topraklar için canını ortaya koyan bütün şehitlerimizi saygıyla anıyorum.
Hepinize ilginiz ve çalışmalarınız için teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum